Bireysel Terapi

Bireysel Psikoterapi

Bireysel psikoterapi; bireylerin, yaşadığı zorluklara dair bireysel olarak terapi desteği aldığı psikoterapi yöntemidir. Süreç, danışan ve terapist arasında kurulan iş birliği ile yürütülür. Zorunlu olmadıkça terapi sürecine 3. kişilerin dahil edilmesi söz konusu olmaz. Yalnızca gerek görüldüğü koşullarda, farklı bir sağlık alanı uzmanının desteği (psikiyatr gibi) önerilebilir. Ancak terapist ve danışanın birlikte sürdürdüğü seansların mahremiyeti korunmaya devam eder.

Bireysel psikoterapiler; psikanalitik, psikodinamik, varoluşçu, bilişsel davranışçı, şema, gestalt… gibi farklı kuramsal yaklaşımlardan herhangi birinde veya birilerinde sürdürülebilir. Bu kuramlar terapinin sistemini oluşturur. Her farklı kuramsal yaklaşımın sürece katkıları da farklı olacaktır.

Öte yandan farklı çalışma konularına göre bireysel psikoterapi sürecinin yapılanması değişkenlik gösterebilmektedir. Bağımlılık gibi özel konular yukarıda söz edilenden daha farklı yollar izlenerek ve danışanın ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirilerek yapılanabilmektedir. Bu sistemler için konusunda uzmanlaşmış terapistlere danışmak en doğru bilgi edinme yolu olacaktır.

Bireysel Psikanalitik Psikoterapi’de ise; terapinin odağı danışanın kendini keşfetmesi, kendi iç dünyasına ve deneyimlerine alan açarak ruhsal bir büyüme gerçekleştirebilmesidir. Serbest çağrışım yöntemiyle danışan aklına gelenleri sansürsüz olarak ifade edebilmektedir. Bu çağrışımlarda pek çok şey açığa çıkabilir ve terapinin konusu haline gelebilir.

Bireysel Psikoterapi

Bu yöntem ile çalışmanın özü, danışana ve zihninin çalışılmak üzere sunacaklarına alan açmak ve özgürlük tanımaktır. Bu bakımdan psikanalitik terapilerde yapılandırılmış bir seans gerçekleşmemektedir. Terapi sürecinin genel bir çerçevesi bulunmakta, ancak seans içinde danışan anlatacakları bakımından bir rota takip etmez veya önceki seansların ele alınarak sistemli ilerlendiği bir süreç işlenmez. Bu tekniğin bir diğer sunduğu perspektif ise zihninin neler getirdiği kadar nerelere temas etmediğini de görebilmektir.

Karanlıkta kalan yanlar da günü geldiğinde konuşulmaya değer noktalar olacaktır. Bu bakımdan Varoluşçu Psikoterapi’nin de bakışı benzer bir perspektifi işaret eder. Varoluşçuluğun bizlere kazandırmış olduğu Alethiea kavramı, gizil kalanları görünür kılmak anlamına gelir ve terapistlere de zihnin karanlıklarına ışık tutmaya davet eden bir izlek olmuştur. İnsanın kendi içinde gizil kalanlara alan açması, tanımaya çalışması zaman zaman oldukça zorlu olabildiği gibi birinin eşlik etmesi ve şahitliği bu zorluğun taşınabilmesine yardımcı olabilmektedir.

Bireysel Psikoterapi

Yanı sıra insan zihni, bir yandan karşılaşmak istemediklerini karanlık alanlara doğru süpürürken bir yandan onların birikimlerinin baskısı altında zorlanır. Tüm bunlarla karşılaşmanın da yeterli zamana ve olgunlaşmaya ihtiyacı olabilmektedir. Tıpkı büyüyen her bir bitkinin ihtiyacı olan; su, sıcaklık, ışık gibi temel gereklilikleri sağlandığında yeşermesi gibi ruhsal büyümenin de koşulları sağlandığında gerçekleşeceği unutulmamalıdır. Her bitkinin ve dahi her canlının ihtiyacı olan temel gereklilikler aynı olsa da oranları değişkenlik göstermektedir.

Burada yine varoluşçuluğun sunduğu güzel bir bakışa temas edebiliriz. Her insanın; kendi deneyimleriyle o deneyimi algılayışıyla, üstüne koyduğu geçmişiyle biricik olduğunu dile getirirken bir yandan da deneyimlerin derininki meselelere baktığımızda ne kadar da benzer olduğumuzu çeşitli ifadelerde görmekteyiz. Bu bakış bize bireysel psikoterapinin önemini ve yerini hatırlatmaktadır. Ve yine akıldan çıkarmamak gerekir ki “Zaman” faktörünün etkinliği pek çok şeyi değiştirebilmektedir. Her canlının büyümesi için bir zaman gerekmektedir, her olgunlaşma bir müddete tabidir.

Bireysel Psikoterapi

Heidegger varoluşun; arka planında bir zaman gerçekliğiyle anlam kazandığını söylemektedir. Varoluşun nirengi noktalarını zaman yani; geçmiş, bir türlü yakalayamadığımız her an geride kalan şimdi ve gelecek anlar oluşturmaktadır. Zamanlamaların anlamı psikanalitik kuramda da temelde olan bir noktadır. Serbest çağrışımları anlamlı kılan da bu zamanlamaların takibidir.  Oldukça merak edilen terapi ne zaman sonlanır sorusunun cevabını ise bu cümlelerin bize sunduğu yeni soruların ardından bakmak ve kendimize ne kadar zaman tanıyoruz sorusunu sorabilmek ilk adım olabilir.

Çünkü arzu; merak edilen o iyilik haline ulaşmak olsa da, iyilik halinin yani ne istediğinizin cevabını aramak bile zaman istemektedir. İç dünyanızın sizden istediği zamanın çağrısına kulak verebilmek ise yine psikoterapinin üstlendiği işlevlerden biri haline gelebilmektedir. Yeni sorular, yeni aydınlıklar ve yepyeni karanlıklarla karşılaştıysanız bu karşılaşmalara zaman tanımanızı dilerim. Bu karşılaşmalara daha fazla alan açmak istiyor ve zihninizdeki diğer soru veya sorunlarınıza dair desteğe ihtiyaç duyuyorsanız bir uzmana ulaşarak kendi bireysel psikoterapi sürecinize başlayabilirsiniz.

 

 

 

Psikolog Aslıhan Şenay

 

3Yıl

Tecrübe

Yüz Yüze

Seans

Online Seans





    Sohbeti aç
    💬 Yardıma mı ihtiyacınız var?
    Merhaba 👋
    Yardımcı olabilir miyim?